CHP Manisa Engelliler İl Koordinatörü Serhat Kayın, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü olması sebebiyle bir mesaj yayınladı. Tüm vatandaşları engelliler için dayanışma içinde olmaya çağıran Kayın’ın mesajında şu ifadelere yer verildi.”Bugün 3 Aralık “Dünya Engelliler Günü”. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre dünya nüfusunun yaklaşık %10’u engelli ve bu ülkemizde yaklaşık olarak 8 milyon insana […]
CHP Manisa Engelliler İl Koordinatörü Serhat Kayın, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü olması sebebiyle bir mesaj yayınladı. Tüm vatandaşları engelliler için dayanışma içinde olmaya çağıran Kayın’ın mesajında şu ifadelere yer verildi.”Bugün 3 Aralık “Dünya Engelliler Günü”. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre dünya nüfusunun yaklaşık %10’u engelli ve bu ülkemizde yaklaşık olarak 8 milyon insana eş değer gelmektedir. Engelli hakları denilince her ne kadar engelli bireylerin diğer bireyler gibi eşit haklara sahip olduğu aklımıza gelse de pratikte bu durum ne yazık ki ülkemizde mümkün olamamaktadır. İnsan onuruna olan saygının güçlendirilmesi ancak eşit vatandaşlık yaklaşımı ile mümkün kılınabilir. Türkiye İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde yer alan Engelli Hakları Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ülkelerden biri olmasına rağmen bürokratik işlemler sebebi ile engellilerimizin, engelli olduklarını ispatlamak için en çok zahmet çektiği ülkelerden biri haline gelmiştir. Özellikle engelli oldukları için muhakkak ihtiyaç duydukları araç ve gereçleri elde etme aşamasında yine bürokratik engeller engellilerimizi zorlamaktadır. Sağlıkta sürekli değişen yönetmelikler de yine engelli vatandaşlarımız için büyük bir sorun teşkil etmektedir. Muadil ilaçlar, rapor alma için yaşanan sorunlar, katkı payları da engellilerimiz için hak değil sanki bir lütuf haline gelmiştir. Sosyal devlet ilkesi gereği yapılması gerekenler ne yazık ki Sosyal Güvenlik Kurum’umuzun kar amacı güden işleyişi sebebi ile yapılamamakta ve bu durumdan dolayı engellilerimiz mağdur olmaktadır.
Engellilerimize verilen maaşlar 2013 yılında yapılan düzenlemeyle sosyal yardımlaşmalara devredilirken, sadece engellimiz değil engellilerimizin aynı evde yaşadığı bireylerin de açlık sınırının altında olması şartı getirilmiştir. Engelli olmak zaten başlı başına daha maliyet arttırıcı bir durum olmasına rağmen böyle bir düzenlemenin getirilmesi yeni mağduriyetler ortaya çıkartmış,bir çok engellimizin maaşları kesilmiştir. Sosyal devlet ilkesi ile ters düşen bu durum ile engellilerimiz muhtaç duruma getirilmiştir. Engelli eğitimi göz önüne alındığında da ülkemiz üzülerek söylüyorum ki dünyanın en yoksul ülkeleri ile eşit durumdadır.
Özellikle eğitime erişilebilirlik aşamasında ülkemiz sınıfta kalmıştır. Engelli bireylerimizi oy potansiyeli olarak görüp, sadaka kültürüyle engellilerimize yaklaşmak sorunları çözmekten öte bu sorunları sürekli hale getirmektedir.Bu durumun önüne geçmek için tüm kamu kurumlarını, sivil toplum kuruluşlarını ve halkımızı sosyal devlet çerçevesinde davranarak engelli haklarını dikkate almaya davet ediyorum. Özellikle 2005 yılında çıkarılan Erişilebilirlik Yasası’nı gerek kamu gerekse özel binalarda uygulamak hepimizin görevi olmalıdır.Her 3 Aralık’ta tekrarladığımız gibi “Eşit Yaşama Hakkı” tüm bireylerin olduğu gibi engelli bireylerin de hakkıdır ve Anayasa’dan aldığımız güçle bu hakkı almak için sonuna kadar mücadele edeceğiz. 3 Aralık’ta tüm yurttaşlarımızı engellilerimizin hak ettiği haklara sahip olmaları için dayanışma içinde olmaya çağırıyorum. Eşit ve Engelsiz bir yaşam temennisiyle”